zombi

bazen hiçbiri
tutamaz onun yerini
sertçe çeker saçından
ve ciddidir
tehdidinde

"beni becerdiğin gibi
bir başka kadını becerirsen
gebertirim seni"

oysa aklın başka yerdedir
işe yeni alınan
kadının
parfümünü
takip ederken
bulursun kendini

gereksiz soruları
insanlığın
ağır
ağır
hareket ederken
sözcükler denizi

cinsel çağrışımı bol bir cümleyle
sert bir manevra
bir tür
caretta caretta
inceliği

sıkışan kağıtların
külüstür fotokopi makineleri

dua edersin allaha
şununla bir gece geçirsem
büroda

ama sinirlidir allah

"bir daha bu itin
göndermeyin bana isteklerini
şehvet ve arzunun
silin levh-i mahfuzdaki
kayıtlarını
ne biçim bir çağda yaşıyoruz tanrım!
pornografik kasete çevirdiler
her ömre biçilen
kaderi

silin her türlü
sevişme sahnesini"

bazen hiçbiri
paytak paytak yürürken
eşofmanın yarıya inmiş
salonu geçip
son umut
mutfağa doğru ilerlerken
en son
dört yaşındaydın
böyle bir sahnenin
bir benzeri

sular kesik
ve tuvalet kağıdının
boş rulosu

uzanırken
havlu peçeteye

insanlığın evrimi

tekrar döneceksin
götünü silmek için
tuvalete
ve tuvalete dönmek
ana rahmine dönmekten
daha zor gelirken
ya ev sahibidir
ya ev sahibidir
ya ev sahibidir
beş dakika kadar
put gibi kalacaksın
çalan kapının ziliyle

arkadaşlarına anlatacaksın
ve kahkahaya boğarken
birahanenin içini
o içi hüzünle doldurulmuş insanlar
hafif rahatsız olmuş
ve biraz da iğrenerek bakacaklar

"hiç susmaz mı bu ağzını siktiğim herifi"

bazen hiçbiri
bir panzerin üstüne çıktığın için
yirmi sivil polis tarafından tekmelenirken
kalça kemiği kırılan
o kızın
haberini dinlerken
taksi şoförünün
yaptığı yorum kadar
öfkelendirmez

"hem de kızmış

öldürsünler
böyle teröristleri"

bakarsın boş gözlerle
geçip giden
caddelere
sokaklara

sokaktaki ağaçlara
ağaçlardaki yapraklara

haydi
biraz dürüst ol

sen de onlardan
pek farklı değilsin

bir tür tango dersi

sana yapışmasın diye
istediğin kadar itekle
partnerinin
leş gibi
kokacak teri

zombi diliyle
yazılmış
bir kitabenin
karşısında

asfalta düşen
yaprak

nehirde sürüklenen
balık

sağırlar için verilen bir konserde
istediğin kadar yakala
kemanındaki
o tanrısal sesi

kolundan ısırılmışsın gibi
bakıyorsun kendine tiksintiyle