dikenli taçlarla onurlandırılmış kralların yolu

o sırada
rastalı
yanından geçen biri olabilir
tanrı

sürekli kendiyle konuşan
yüzü uzun
kımıldarken
ince dudakları

sırt çantasıyla
saçları dökülmüş
omuzlarına
kral yolunda
kaybolmuş
kendini arayan
bir serseri kadar
gevşek adımlarla
kendini anımsatacak
ne varsa
en az o kadar da unutmalı

aklında durmadan çalan şarkının
nakaratından
bıkmış
tam da omuz hizasından geçerken
ateşin var mı diye sorabilir

her şeyi olup da
yoksunluk yaşayan biri gibi
durabilirsin

bir yaprak düşerken
durabilir

durabilir
bir an
sözcükler asılı
havada

yeşilden
sarıya

sarıdan
mora

sandaletinin vurduğu
ayağına
bakabilirsin
uzun
uzun

çalınmış bir ateştir
hayat

uzatırsın çakmağını

bir hırsızdan
bir hırsıza