bir şeyler

bir şeyler var

olgun başak taneleri kadar iri

ya da kalbim kadar sola çeken

bir şeyler

yüreğinde bir otobandan daha uzun
lastik izleri
bir aşk krizi

bir türlü takamadığın teker gibi
ıslak ıslak yağan
bir şeyler

dökülen un kadar sessiz

çarşafla üstünü örtecek kadar edepsiz

suda parlayıp yok olan gün ışığı kadar 

soluk soluğa

bir şeyler

seni sevindiren bir sokağın
bir gölgenin
pencerede güneşlenen bir kedinin
mırıldandığı kadar
bir şeyler

omzunun üstünden şöyle bakarken ilgisiz

eğer birincisini alırsan ikincisini yarı fiyatına alacağın

derin çizgilerinden gözyaşları süzülen bir kadın kadar zarif

ağaç yapraklarının üstüne düşen

bir şeyler