hayat
hayat bazen öyle anlamsızdır ki
oscar heykelleriyle donatsanız bile duvarlarınızı
ölürsünüz
sehpaya uzattığınız ayağınızdan biri düşmüştür
üstünüzde yıpranmış ropdöşambr
yıllar geçer
kimsenin ruhu duymaz
her şey küle dönüşür ardınızdan
neyi ne kadar kazanmışsanız
bir o kadar da kaybetmişsinizdir
bir conta için
nalbur nalbur dolaşırsınız
bir şeyler eksiktir hep
hayat bazen öyle anlamsızdır ki
açık denizde
altı metrelik dalgaların savurduğu
küçük bir teknede
telefonunuz çalar
karınızdır
sevgilinizdir
arkadaşınızdır
sütlü incir tatlısının tarifini ister
bağırırsınız
üstüne!
üstüne, dedim
üstüne!
bu da son sözlerinizdir
filozof olmanıza gerek yoktur
işte böyle geçirirler gibisinden
yumruk yaptığı eline
avuç içiyle vurup
şaklatmasını fazla önemsemeyin
işte böyle geçirirler gibisinden
yumruk yaptığı eline
avuç içiyle vurup
şaklatmasını fazla önemsemeyin
ama
bu da
bu da
kapak olur
arkanızdan
Comments