kehribardaki
söyle bana gece yarısından önce
öyle güzel ki sarayın avlusu
şadırvanda fırlayan sular
taş basamaklar kadar sade
karanlığın birkaç adım ötesinde
bol yeşil soğanlı gobit yerken
kolumdaki saati masaya sürüyorum
hiçbir şey kadardır akdeniz
asırlık bir çınar bile yetişemez
alnımda hafifçe kıvrılan deriye
söyle bana uyumadan önce
öyle güzel ki bu çiçeğin adı
öyle kızıl ki
açmasa bile izi kalsın yapraklarının
içimdeki en son dilek kadar sade
Comments