ne yana
birkaç kuru yapraktır ufalanan parmaklarında
ellerinde sürekli yer değiştiren gün ışığı
sürdürüyor zikzaklarını
gözlerini her kapadığında
orada olduğunu bilmek çok güzel
çok güzeldir unutulduğunda
hangimiz daha sonbaharız
diye sorarsın her unutulduğunda
not düşüp
karalarsın günleri
karalarsın
ayları
yılları
dibi delik dev bir yemek kazanında
bir tutam tuz
atsam mı atmasam mı
dökülür kararsız
parmaklarının ucunda
birkaç kuru yapraktır ufalanan parmaklarında
ellerinde sürekli yer değiştiren gün ışığı
sürdürüyor zikzaklarını
gözlerini her kapadığında
herkes kendisiyle öyle meşgul ki
unutuyoruz başkasının
burnuyla soluklanmayı
yapraklar
ne yana düşer
ne yana düşer
insanlar
unutuluyoruz
gözlerimizi her kapattığımızda
birkaç kuru yapraktır ufalanan parmaklarında
ellerinde sürekli yer değiştiren gün ışığı
sürdürüyor zikzaklarını
gözlerini her kapadığında
kimse unutmasın diye beni
bu parkta
görmediğim küçük gölün orada
havalanırken soyu tükenmiş kuşlar
sesine dalıp gidiyorum
apansız
sesine dalıp gidiyorum
akvaryumdaki balıklar gibi
pencerede yansıyan yüzüme baktım
ilk damlası düşse sonbaharın
ne unutulmak istedim
ne anımsamak
ey hayat
anımsadığım için adını
beni bağışla
Comments