kilittaşı
gözlerini kapamış
ağaç dallarının gölgelerine bakıp
savrulup duruyordum
bir anıdan
başka bir anıya
yarına
birkaç saniye kala
dünden kalabilir
bir cümlenin yarısı
mesela
uyudun mu
uyudum mu
bir çocuk vardı
adı dilimin ucunda
sana söylesem
hemen söylerdin adını
önemli bir yeri vardı hayatında
kapının zili çaldı
anımsamaya
birkaç harf
kala
kapıyı açtım
kapattım sonra
ne çok kapı var
insanın hayatında
açıp da kapayamadığımız
kapayıp da
bir daha açamadığımız
mum alevinden yapılma
eskilerden kalma
çoktan unutulmuş
bir duyguyla
pencereden baktım
birazdan duracak yağmura
birazdan daha yukarı baksam
karanlıkta bir delik gibi duran
dolunaya
su birikintisi
ya da okyanus olmaya
birkaç damla kala
çıksa bir dert
çıkmasa bir dert
buruşturup attığın
piyango bileti
o son rakam
o son numara
uyudun mu
uyudum mu
bir çocuk vardı
adı dilimin ucunda
sana söylesem
hemen söylerdin adını
önemli bir yeri vardı hayatında
eksiklerimizle başlasak
eksikliklerimizle
ilginç bir şeyler anlatsam sana mesela
gül yaprağında saklanırmış eskiden
unutmaya kıyamadığımız
anlar
kuruyan güller
bu yüzden değerlidir
hayatımızda
uyanır gibi uyuyabilir
hiç uyumamış gibi
kalkabilir
yatak döşek yorgan
mırmır kıvrılabilir
bir köşede
düşünmekten yorulup
sızabilir
insan
son numaranı göstermek için
şapkana sıkışmış
obez bir tavşanı çıkarmak için
kan ter içinde
bir türlü uyanamadığın
kıpkızıl
korkunç
bir rüya
uyudun mu
uyudum mu
bir çocuk vardı
adı dilimin ucunda
sana söylesem
hemen söylerdin adını
önemli bir yeri vardı hayatında
Comments