çok mu konuştuk ne
kapının zili
uzun uzun çaldı
sehpanın üstündeki
saksının yanındaki
küllüğe
bastım sigaranın izmaritini
şimdi kalksam
kapıya gidene kadar
dinozorlar çağından
ışık hızında giden
araçları keşfedene kadar
bir an
geçip gider
terliklerimin tekini
bulana kadar
televizyonu açtım
reklamlar
ve tekrarlar
biraz iyi geliyor
şu hissizlik duygusunu
üstümden
atana kadar
yayın akışında
geçiştirilen
ağrılar
ayrılıklar
ve
salatalık turşusu nasıl yapılır
gibi şeyler
ve delice bir kahkaha
üst kattaki Neriman abla
yine
tanrının güçlerini yok edip
bir odaya tıkmış
eğleniyor
çılgın profesör
aymazlığıyla
çok mu konuştuk ne
yazılar akıyor
yönetmen
senarist
başkahraman ve
başkahramanın kanlı bıçaklı olduğu arkadaşı
-adama bir orospu çocuğu
demediği kaldı-
oyunculara ihanet eden
yüzler
kaşlar
dudaklar
zamanı doldurmak için
araya sıkılan
silikon
diyaloglar
hayvanlara vurulan damgalar gibi
çantaların
eteklerin
takım elbiselerin
etiketiyle gurur duyan insancıklar
bir şeylerin sonuna gelmiş gibi
kum gibi
bir şeyler uyku olup akıyor
üstümüzden
biraz daha uzanayım
bombalar düşmeden
bombalar düşmeden
uyuyalım
sanırım yaşayabiliriz
yaşayabiliriz
yarına kadar.
Comments