bizans'a
işte böyle soylu kraliçem
sonu yok bu ayrılığın
ne bir türlü yakamadığımız sigara
ne de bir kurşunun zaferidir
ayrılıklarımız
insan kalmak zordur
bilirsiniz
yakanızı silkeleyen rüzgar da olmasa
haylazca
işte böyle asil kralım
bir cep telefonun kamerasının sırrına vakıf
ilgisizliğimizin rekor kırdığı bir anda
antik bir kentin yıkılışıdır içimizdeki deprem
o da
siliniyor parmaklarımızın uçlarında
sonu yok bu bizans'ın
sonu yok bu yıkımların
bir düşmana bile gerek yok
ya şehrin delisiyiz
ya da en az sizin kadar küstah ve budala
herkes kadar zavallıdır kükreyen aslan
avcıları sormayın bana
ya hepsi sarhoş yığılmış yatıyor
ya da yontuyor tanrısını dua denilen sesinin tınılarıyla
ve gemi gidiyor dalgalara aldanıp
budala bakışlarımızın şaşkınlığı arasında
işte böyle soylu prensim
boş yere yapmışız gibi bunca suru
korkularımızı gideremiyor hayat sigortaları
ne kuleleri
ne topları
dehşetle uyandırıldığımız uykularda
dokunsam
yıkılacak kumdan kentleriniz
o kibirli bakışınız
bir dudak bükümü uzaklıkta
sonu yok bu bizans'ın
sonu yok bu yıkımların
bir düşmana bile gerek yok
ya şehrin delisiyiz
ya da en az sizin kadar küstah ve budala
işte böyle merhametli prensesim
koçbaşlarıyla kapısını yumrukladığımız
bu çağın
bu uzay çağının eskimiş haber uydusu gibi
dönerken kendi çevresinde anlamsızca
parazitli bir kaç sözcük
ilenç
çığlık
kahkaha
çınlarken metalik bir ağızda
yokmuşçasına duymak istediğimizin ötesinde bir dünya
zalimliğimize dayanabilecek en sert maddenin o ucuz parçalarıyla
dağılırken bir intihar bombacısı gibi
yeryüzünün bütün sokaklarına
sonu yok bu bizans'ın
sonu yok bu yıkımların
bir düşmana bile gerek yok
ya şehrin delisiyiz
ya da en az sizin kadar küstah ve budala
Comments