öyle feci ki


öyle feci ki

ne yaparsam yapayım
gitmiyor hiçbir tekne
karanlık sularımda

kemiklerim sızlıyor
tekneme binerken

düşerken bir damla
kaybolan sisin içinde
küreğimin

sırf onurum için
dimdik duruyorum
ke
narda
içimdeki bütün kuşkuları
bir ipe dizip
kuruyuşunu seyrediyorum
yaz gölgesinde

yörüngesine oturmayan
sözcüklerin

bir unutuluşun
çırpınışı rüzgarda
çamaşırların

bir an bile
düşünmüyorum
vazgeçmeyi

alnımdaki teri silerken

elmas
ya da
taş

önemesemeden
hangi elde olduğunu


değişmese de
skor
tabelada

sert bir omuz atıp
en iyi oyuncuya

şans senden
yana olmasa da

tayfalar başkaldırmış
sırtında kılıcın sivri ucu
kalasta yürürken

son sözün ne
diye soran
hıyara

bundan daha kötüsü olamaz ya
derken

ani bir gökgürültüsü
fırtına
ve köpekbalıkları

milyonda bir kurtulma şansına
el koyarken

Comments

Popular Posts