bozuk bir para gibi dönerken kendi etrafında


bozuk bir para gibi dönerken etrafında
yaptığın onca gürültüyü duyan komşuların
öfkeyle pencereden
bağırıyorlardı sana

"yeter artık
acı şu adama
seni orospuluktan kurtardı

ne çabuk unuttun
yağmur damlaları gibi dans ediyordun
her ayrılık sonrası
acıyla
sokağın ortasında"

umursadığını sanmam
ama balkonda
o küçük balkonda
yeni tomurcuklanıyordu çiçekler
aldırmadan beton ormanında
inatla

ve bir martı
merakla bakıyordu
adamın
yumrukladığın
ısırdığın
tişörtünü yırttığın
mosmor koluna

emekli cemal amca
takma dişini şöyle bir yokladı

"ne haşin bir kısrak ama
biraz daha genç olsaydım
kırardım
çıtır çıtır kemiklerini"

daha da devam edebilirdi ama
o cadaloz karısı
ilaçlarını aldın mı diye
belirdi arkasından
ve sanki hiç bir zaman susmayacakmış gibi

"bu yıl kış hiç bitmeyecekmiş gibi
iyice şişmanladın
niye herkes dışarıda
terastaki çiçeklerin dibine izmaritlerini saklama
zil çalıyor sanırım
kapıya baksana"

kapıda pizza dağıtıcısı genç bir çocuk
iri gözlerinden sızan bir göz yaşı
pizzaları zamanında getirmiş olmanın gururuyla
bir yapbozun kayıp parçasıymış gibi sarkan
bu evlerin
balkonların
daracık sokaklarından sonunda
kaybolmanın bir kurtuluş olduğunu düşünmüş olabilir

aslında
şu soluk alıp verişimiz
bir çeşit körük egzersizi
diye başladı konuşmaya

sorunumuz yok zamanla
tek bir soluk yeterli
bir ömre

yasalara uyan iyi birer vatandaş olduğumuz sürece
bir sorunumuz yok
ya bir mağaraya sığınacağız
ya da sığınaklara
ama şimdi haklı bir gururla
baharı getiren o ilk tomurcuğun
güneşin karşısında
meydan okuyarak
soluyuşunu
seyredebiliriz
soğuk bir rüzgar
oynaşırken
saçlarımızda
boynumuzda
tam kaybolacakken duygusu
derin bir solukla
o ilk yeşilin
yaprakla buluştuğu
bir çağa












Comments

Popular Posts