keyfinin kölesi



sabah erken kalkıp gelmek için sana
bir gözümü açıp uyandım altıda
sonra yatakta bir sigara içtim
ve bir bardak su
komodinin arkasında
pusuya yatmış zırlıyor çalar saat
oysa biraz önce fırlatmıştım duvara
küsmüştüm güya zamanla
arınmış uyandım uykudan
öğlen olmuş
saniyeler kar olup yuvarlanmış
çığ sonrası sessizlik
mutfakta
sana gelecektim
bir iki özür sözü
kapatırken telefonu
evde geçirilecek bir günün
muhteşem saltanatı
radyoda güzel bir şarkı
tempo tutarken ayağımla
kettle'da kaynayan su
küf tutmuş peynir
patatesli yumurta yaparken
arayan numaralara baktım bir ara
açıp pencereyi
patinaj yapan bir araba
iniyordu
kafası kopmuş horoz gibi
çarparken sağa sola
uzanıp yatağa
gracchus kardeşler
plutarkhos diye bir adam
milattan önce 50-120
ve bilgisayarımda böğüren bir adam
nano teknoloji
uşağımı çağırdım
azarlarcasına sordum sebastian'a
bulaşıklarım ve bizanslıların
ne olacak bu hali
ve mümkünse bana borç ver
ödeyemezsem
isyan çıkarma ama
ben
çıt kırıldım bir buzdağı
keyfimin kölesi
kaliteli bir yaşam için
köle olup çalışmak zorundayım
elimde değil
kırbaçlarken bile teşhir direğinde
yüreğim hümanist esir taciri
ve unuttuğum kaçıncı çaydanlık bu ocakta
sarhoşluğumun delik deşik kanapeleri
kazaen öldüreceğim bir gün topluca
açık unutup doğal gazı
şehir ahalisi olmasa da
en azından üstümde halı çırpan gerzeği

Comments

Popular Posts